
Dünya Savaşı’nın Sonuçları:
ABD'nin savaşa girmesi ile savaş, İtilaf Devletleri lehine sonuçlanmıştır. Milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, dünya barışı tehlikeye girmiştir. Avusturya-Macaristan, Osmanlı Devleti,Rus Çarlığı Alman İmparatorluğu yıkıldı.İmparatorlukların yerine milli devletler kuruldu. Litvanya, Çekoslovakya, Polonya, Macaristan, Türkiye devletleri kuruldu, Dünya barışını korumak için Cemiyet-i Akvam(Milletler Cemiyeti) kuruldu, Dünyaya faşizm, sosyalizm gibi düşünce akımları yayılarak, yeni yönetim şekilleri ortaya çıkmıştır. Dünyadaki siyasi ve askeri güç dengeleri değişmiştir. Dünya Savaşı'ndan en karlı çıkan devletler İngiltere ve Fransa oldu,
DÜNYA BARIŞI NASIL KORUNACAK?
Wilson İlkeleri (8 Ocak 1918)
Bu ilkelerin yayınlanma amacı, dünya barışını sağlamak, ülkeler arası mücadelelere son vermektir. Wilson ilkelerine göre;
• Bütün milletler, kendi geleceğine kendisi karar verecektir.
• I. Dünya Savaşı'nda yenen devletler, yenilenlerden savaş ve toprak tazminatı almayacaktır.
• Dünya barışını tehdit eden silahlanmaya son verilecektir.
• Devletlerarası barışı sağlamak için Milletler Cemiyeti kurulacaktır.
Wilson ilkeleri görünürde dünya barışını sağlamaya yöneliktir. Fakat sömürgeci devletler bu ilkeleri kendi lehlerine çevirmişlerdir. Bunun yanında Wilson ilkelerine uymayarak, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmişler ve dünya barışını tehlikeye sokmuşlardır.
Paris Barış Konferansı (18 Ocak 1919)
• I. Dünya Savaşı sonucunda, yenilen devletlerin durumlarını görüşmek ve yapılacak olan barış antlaşmalarının esaslarını tespit için konferans düzenlenmiştir.
• Bu konferansta barış görüşmelerinin yapılması beklenirken, Osmanlı Devleti'nin toprakları paylaşılmış, Batı Anadolu toprakları, Yunanistan'a bırakılmıştır.
UYARI! Batı Anadolu'nun İtalya yerine Yunanistan'a bırakılmasının nedeni, güçlü bir İtalya'nın Akdeniz'de varlığının İngiltere'nin sömürge yollarını tehdit edebileceği düşüncesidir. Güçlü bir İtalya yerine, güçsüz olan Yunanistan tercih edilmiştir.
UYARI! Avrupa devletleri, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmişlerdir. Batı Anadolu'nun Yunanistan'a bırakılması Yunanistan'ın İzmir'i işgaline zemin hazırlamıştır.
Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
• Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşından yenik çıktıktan sonra, ölüm fermanı olan Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır.
• İtilaf Devletleri savaş devam ederken, Osmanlı Devleti'nin topraklarını kendi aralarında paylaşmışlardı. Artık Mondros Antlaşması ile birlikte, Osmanlı Devleti'nin toprakları resmen işgale hazır hale gelmiştir.
Bu antlaşmaya göre;
• Boğazlar bütün devletlere açık olacak ve yönetimi İtilaf devletlerinde bırakılacak.
• Osmanlı ordusu terhis edilecek ve orduya ait cephaneye el konulacak.
• Ulaşım yolları İtilaf Devletleri'nin denetimine bırakılacak.
• Donanma, İtilaf Devletleri'nin kontrolünde olacak.
• İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumda karşılaşırsa, herhangi stratejik bir bölgeyi işgal edebilecekti. (7. madde)
• Doğu Anadolu'daki 6 ilde(Bitlis, Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elazığ, Van-BESDEV) karışıklık çıkarsa, İtilaf Devletleri buraları işgal edebilecekti (24. madde)
ÖNEMİ:
Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir. Osmanlı Devleti, boğazlar üzerindeki hakimiyetini kaybetmiştir. Anadolu toprakları işgale açık hale gelmiştir. Osmanlı ordusunun terhis edilmesi, ulaşım ve iletişim bölgelerin kaybedilmesi, donanmanın İtilaf devletlerinin elinde olması Osmanlı Devleti'ni savunmasız bırakmıştır. İtilaf Devletleri 7.madde ile birlikte işgallere zemin hazırlamıştır. 24. madde ile Doğu Anadolu Bölgesi'nde bir Ermeni devleti kurmak amaçlanmıştır.
İtilaf Devletleri'nin, bu ateşkes antlaşmasından sonra Anadolu'yu işgallere başlaması asıl emellerini ortaya koymuştur.
I. Dünya Savaşı Sonunda Yapılan Barış Antlaşmaları
Versay Antlaşması: Almanya ile İtilaf Devletleri arasında Sen Jermen Antlaşması: Avusturya ile İtilaf Devletleri arasında Nöyyi Antlaşması Bulgaristan ile İtilaf Devletleri arasında Triyanon Antlaşması: Macaristan ile İtilaf Devletleri arasında Sevr Antlaşması: Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanmıştır.(10 Ağustos 1920) ÖNEMLİ! Ancak İtilaf Devletleri I. Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti’ni aralarında nasıl paylaşacaklarına karar veremediklerinden Sevr Antlaşması hazırlanıncaya kadar ön antlaşma olan Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzaladılar.
DÜNYA HEPİMİZİN
Dünya Sağlık Örgütü|WHO)
• 1946yılında kurulan bu örgüt, verem, çiçek, AİDS, hepatit gibi salgın hastalıklarla
mücadele etmektedir.
• 1947 yılında Türkiye bu kuruluşa katılmıştır.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO)
• Dünyadaki doğal kaynakların azalması, tarımsal üretimin düşmesi, küresel ısınmayla birlikte gelen kuraklıklar bu örgütün kuruluşunda etkili olmuştur.
• Dünyadaki en önemli sorun olan açlığa karşı önemli tedbirler almaktadırlar. Günümüzdeki yoksul ülkelere besin yardımı yapmakta ve bu yardımları teşvik etmektedirler
ÇEVRE KİRLİLİĞİ
İnsanın doğaya hakim olma sürecinde hava, su ve toprak kirliliği önemli derecede artmıştır. Toprak kirliliğine neden olan bilinçsizce gübreleme ilaçlama ve sanayi kuruluşlarının atıkları topraktaki canlı ve bitkilere zarar vermektedir. Bilinçsiz bir şekilde ormanların kesilmesi erozyon ve toprak kayıplarına neden olmaktadır. Bu durum suların kirlenmesine ve tarım topraklarının azalmasına neden olmaktadır. Hava kirliliğine neden olan sanayinin gelişmesi ile birlikte fabrikaların açılması, bu fabrikalardan çıkan kimyasal zararlı gazlar, otomobillerden çıkan gazlar insan sağlığını tehdit etmektedir. Hava kirliliği solunum sistemi hastalıkları ve akciğer kanserine yol açmaktadır. Su kirliliğine neden olan sanayi atıkları, zehirli madde atıkları suda yaşayan canlılara zarar vermektedir. Türkiye'de bulunan Marmara denizi, Haliç ve İzmir Körfezi'nde su kirliliği görülmektedir. Bu kirliliğin nedeni, insanların bilinçsizce bu suları kirletmeleridir.
Çevre Kirliliğine Karşı Alınması Gereken Önlemler
Zararlı yakıt kullanımı yerine jeotermal ve güneş enerjisi tercih edilmelidir. Yeşil alanların tahrip edilmesi önlenmeli, ağaçlandırma çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Sanayi tesislerinin, verimsiz topraklar üzerine kurulması ve zararlı atıkları arıttıktan sonra doğaya bırakılmalıdır. Gübreleme ve ilaçlama konusunda insanlar bilinçlendirilmelidir. Sanayide dönüşümü olan cam, karton gibi maddeler kullanılmalıdır.
GREENPEACE
Greenpeace küresel çevre sorunlarına dikkat çekmek, yeşil ve barış dolu bir gelecek için çözümler bulunmasını zorlamak amacıyla şiddet içermeyen farklı eylemlere başvuran ve kampanyalar yürüten bağımsız bir örgüttür. Greenpeace hükümetlerden, şirketlerden veya siyasi partilerden maddi destek aramamakta veya kabul etmemektedir. Greenpeace bu amaçla; Okyanuslar ve yaşlı ormanların korunması, İklim değişikliğini durdurabilmek için fosil yakıtların kademeli olarak sonlandırılması ve yenilenebilir enerjilerin teşvik edilmesi, Nükleer silahlanma ve nükleer kirliliğe son verilmesi, Zehirli kimyasal maddelerin ortadan kaldırılması, Genleri ile oynanmış organizmaların doğaya bırakılmasının önlenmesi çalışmalarını yürütmektedir.
TERÖR VE SAVAŞ
Terör; baskı, şiddet ve korku yoluyla siyasi, sosyal ekonomik, hukuki düzeni bozmaya yönelik eyleme denir. Terör uluslararası barışı tehdit eden önemli bir unsurdur. Terörün temel amaçları içerisinde, mevcut devlet yönetimini yıpratmak ve devlet otoritesini zayıflatmak vardır. Uluslararası çıkar çatışmaları, gruplaşmalar, hammadde ve pazar arayışı, ekonomik ve siyasi mücadeleler 20. yy'ın başından itibaren başlayan I. Dünya Savaşı'nın nedenleridir. Bu savaşta milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Okullar, evler, hastaneler köprüler yıkılmış, açlık, yokluk ve salgın hastalıklar baş göstermiştir. 20. yy’in ortalarına gelindiği zaman II. Dünya Savaşı çıkmış yine milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Görülüyor ki savaş, insan hayatını önemsemeyen, dünya barışını bozan, açlık ve yoksulluk getiren bir olaydır. Dünyada görülen bu uluslararası sorunları, barışçı yollarla çözmek, bu savaşların kötü sonuçlarına çözüm getirmek için uluslararası örgütler kurulmaya başlamıştır.
Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler 1945 yılında kurulmuştur. ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Çin'in öncülüğünde kurulan bu örgüt, dünya barışı ve güvenliğini sağlamak için çalışmalar yapmıştır. Birleşmiş Milletlerin amaçları arasında;
• Uluslararası ilişkileri pekiştirmek,
• Ekonomik, sosyal, kültürel ve toplumsal sorunlar konusunda uluslararası işbirliği sağlamak.
• Uluslararası insan haklarının korunmasında uzlaşmacı bir tavır sergilemektedir.
Birleşmiş Milletler, dünya barışını ve güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmasına rağmen, kuruluşundan günümüze kadarki dönemde ortaya çıkan savaşlar ve savaşın olumsuz sonuçları karşısında yeterliliği tartışılmaktadır. 1970-1989 yılları arasında Bulgaristan'ın kendi ülkesinde 1,5 milyon Türk ve diğer farklı ırktan topluluklara karşı yapmış olduğu asimilasyon hareketi ve zorunlu göç ettirmelerine karşı Birleşmiş Milletler tarafından gerekli önlemler alınmamıştır. Bunun yanında ABD ve müttefikleri olan güçlerin Irak'ta, bir milyon beş yüz sivil insanı öldürmesine, Rumların 1974 yılında Türklere karşı yaptıkları katliamlara Birleşmiş Milletler yetersiz kalmıştır.
NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması)
1949 yılında kurulan NATO, uluslararası siyasi, ekonomik ve önemli alanlarda işbirliğini ve dayanışmayı güçlendirmek için önemli çalışmalar yapmaktadır. Belçika, İngiltere, Kanada, Danimarka, İtalya, Portekiz, Türkiye, ABD, Hollanda gibi devletler NATO'ya üyedir. Türkiye NATO'ya 1952 yılında girmiştir. Dünya barışını korumak için dünyanın birçok yerinde önemli görevler üstlenmiştir.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)
1946 yılında kurulan UNESCO, Birleşmiş Milletlere yardımcı bir kuruluştur. Bu örgütün kuruluş amacı, uluslararası alanda bilim, kültür ve eğitim alanlarındaki sorunlara çözüm bulmaktır. Eğitim ve öğretimin dünya çapında yaygınlaştırılması, bilgi ve iletişim alanlarında sosyal düzenlemeler, uluslararası bilim ve teknolojik olanakların ortaya konması, ortak kültür miraslarının korunmasında önemli çalışmalar yapmaktadır. Türkiye, UNESCO'ya üyedir.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF)
1946 yılında kurulan bu örgüt, savaşların olumsuz sonuçları karşısında önlemler almak için önemli çalışmalar yapmaktadır. Savaşlarla birlikte ortaya çıkan yoksulluk, kıtlık, sağlık sorunları, beslenme ihtiyaçları gibi Konularda çocuklara yardım etmektedir. Bunun yanında yeni doğan, büyümekte olan gençlerin sorunlarına da çözüm aramaktadır.
Avrupa Birliği (AB)
1958 yılında, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg'un Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) olarak kurmuş olduğu bu birlik, daha sonraları Avrupa Birliği (AB) adını almıştır. İlk olarak kömür ve çelik alanlarında ekonomik işbirliği şeklinde atılan adımlar, daha sonra uluslararası ekonomik, sanayi, siyaset, insan hakları ve dış politika çerçevesinde gelişmeye başlamıştır. Avrupa Birliğine üye ülkeler, kendi aralarındaki işbirliği ile hareket etmektedir. Eğitim, bilim, teknoloji, sanayi alanlarında ortak fikirler ileri sürerek büyük gelişmeler sağlamışlardır. Türkiye Avrupa Birliği üyesi değildir. Fakat tam üyelik için gerekli girişimlerde bulunmaktadır.
Uluslar Arası Para Fonu (IMF)
1944 yılında kurulan bu örgüt, uluslararası ekonomik sistemin işlemesinde ortaya çıkan sorunları çözmek ve ekonomik sıkıntı çeken devletlere kredi sağlamak amacı ile kurulmuştur. Dünya Savaşı’ndan sonra birçok devlet ekonomik sıkıntılar çekmiştir. Bu sıkıntıları gidermek için maddi kaynaklara ihtiyaç duyan devletler bazı şartlar karşılığında IMF'den para almaktadır. Türkiye ekonomik yardıma ihtiyaç duyduğu için, İMF'den ekonomik yardım almıştır. Dışa bağımlı olmadan ekonomik planlar ortaya koymak için, çağdaş bilim ve teknolojik gelişmeler, üretim artışı kalkınma planları gibi konularda mali atılımlar yapmalıyız