
19. Yüzyılda Osmanlı Devleti
Osmanlı Devleti 19. yüzyılda topraklarını koruma ve yenilikler yaparak devletin ömrünü uzatma politikası izledi. Bu dönemde Avrupa'da meydana gelen Fransız İhtilalı ve Sanayi İnkılabı gibi olaylar Osmanlı Devleti'ni olumsuz yönde etkiledi.
Fransız İhtilalı'nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
Fransız İhtilalı ile ortaya çıkan milliyetçilik akımı çok uluslu devletlerin dağılmasını hızlandırdı. Milliyetçilik, her milletin kendi devletini kurup, kendi kendini yönetmesidir. Osmanlı Devleti, bünyesinde birçok etnik topluluğu barındırdığından bu akımın etkisiyle toprakları üzerinde birçok isyan çıktı. Osmanlı Devleti'ne bağlı olan Balkan milletlerinden Sırplar ve Yunanlılar isyan ettiler. Çıkan bu isyanlar azınlıkların bağımsızlıklarını kazanmasında etkili oldu. İhtilalın getirdiği fikirler, Osmanlı devlet adamlarını ve aydınlarını harekete geçirdi. Önce Tanzimat Fermanı, daha sonra Meşrutiyet ilan edildi.
Sanayi İnkılâbı’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
Sanayi İnkılâbı’nın sonunda sanayileşmesini tamamlayan Avrupalı devletlerin sömürge ve pazar arayışları arttı, bu durumun sonucunda Osmanlı Devleti toprakları üzerinde çıkar çatışmaları başladı. Avrupalı devletler 19. yüzyılda azınlık haklarını ve kapitülasyonları bahane ederek Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karıştılar. Osmanlı Devleti, Avrupa'da meydana gelen bu gelişmeleri yeterince takip edemediğinden dağılması hızlandı.
NOT: Osmanlı yönetimine karşı ayaklanan ilk azınlık SIRPLAR,bağımsızlığını kazanan ilk azınlık RUMLAR(Yunanlılar)dır.
XX. YY BAŞLARINDA 0SMANLI DEVLETİ
Osmanlı Devleti, XX. yy'a gelindiği zaman siyasî ve askeri üstünlüğünü kaybetmiş ve ayaktakalabilmek için uluslararası denge siyaseti izlemiştir. Avrupa'da ortaya çıkan Fransız İhtilali, Sanayi İnkılâbı Osmanlı Devleti’ni olumsuz etkilemiştir. Fransız İhtilali ile birlikte milliyetçilik akımları, Osmanlı Devleti’ndeki azınlıklar arasında yayılmış ve Osmanlı içerisinde birçok ayaklanma çıkmıştır. Sanayi İnkılâbı ile Avrupa'da fabrikalar kurulmuş üretim artmış, mallar hızla ve ucuz bir şekilde piyasaya sürülmüştür. Üretilen malları satmak için pazar arayışına gidilmiş ve böylece sömürgecilik yarışı başlamıştır. Bu durumda Osmanlı Devleti hammadde ve pazar açısının önemli bir konumdaydı. Osmanlı Devleti'ne giren ucuz mallar Osmanlı ekonomisini: olumsuz etkilemiştir. Sömürgecilik, bir devletin başka milletleri, toplulukları siyasi ve ekonomik egemenliği altına alarak güçlenmek istemesi Osmanlı Devleti dünyadaki ekonomik gelişmelere ayak uyduramamıştır. Kapitülasyonların sürekli hale gelmesinden sonra ekonomik olarak dışa bağımlı hale gelinmiştir. Osmanlı Devleti askeri, ekonomik ve siyasi alandaki çöküşü önlemek için Tanzimat ve Islahat Fermanları yayınlanmış fakat başarı elde edilememiştir. Bunun yanında 1876 yılında 1. Meşrutiyet, 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edilmiştir. Meşruti yönetime geçişin tam anlamıyla sağlanamaması, ülke içerisinde karışıklıklara neden olmuştur. Bu karışıklıklardan yararlanan Avusturya, Bosna-Hersek'i işgal etmiş, Bulgaristan bağımsızlığını ilân etmiş, İtalya ise Trablusgarb'ı işgale başlamıştır.
Trablusgarb Savaşı (1911-1912)
Nedenleri:
v İtalya'nın hammadde ve pazar arayışı,
v Osmanlı Devleti'nin güçsüz bir durumda olması,
v Trablusgarb'ın önemli yeraltı kaynaklarına sahip olması ve coğrafi olarak İtalya'ya yakın olması.
• Osmanlı Devleti'nin donanmasının güçsüz olması, Mısır'ın İngilizlerin elinde olmasıyla Trablusgarb'a kara bağlantısının olmamasından dolayı başarısız olunmuştur. Bu sırada Balkan Savaşlarının başlaması ile birlikte Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kalmıştır.
Uşi Antlaşması (1912)
Trablusgarb ve Bingazi İtalyanlara bırakılmıştır.
UYARI: Böylece Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika'daki son toprağını da kaybetmiştir.
Rodos ve Oniki Ada, Balkan Savaşları bitinceye kadar geçici olarak İtalyanlara bırakılmıştır.
Trablusgarp bölgesinde yaşayan halk halife yoluyla Osmanlı Devleti'ne bağlıkalarak, kültürel bağ devam ettirilmiştir.
BALKAN SAVAŞLARI (1912-1913)
I. BALKAN SAVAŞI
Nedenleri:
Fransız İhtilali ile birlikte yayılan milliyetçilik akımının Osmanlı Devleti'ne olumsuz etkisi. Avrupa devletlerinin, Osmanlı içerisinde yaşayan azınlıkları kışkırtması İngiltere'nin, Rusya'yı Osmanlı üzerindeki politikasında serbest bırakması (Panslavizm) Osmanlı Devleti'nin merkezi gücünün zayıflaması Osmanlı Devleti; Bulgaristan, Yunanistan, Karadağ ve Sırbistan'la mücadele etmiştir. Osmanlı Devleti, dört cephede yaptığı mücadelede başarısız olmuştur. Başarısız olmasının nedeni, ordu içerisinde karışıklıklar olması ve cephelere askeri gücün gönderilememesidir.
LONDRA ANTLAŞMASI (1913)
• Midye-Enez hattının batısında kalan topraklar, Balkan devletlerine bırakılmıştır. (Edirne, Kırklareli...)
• Ege adalarının geleceği büyük devletlerin eline bırakılmıştır.
• I. Balkan Savaşı devam ederken Arnavutluk bağımsızlığını ilan etmiştir
Osmanlı Devleti'nden ayrılan son Balkan Devleti Arnavutluk'tur.
Sonuçları:
• Osmanlı Devleti, Ege adalarındaki egemenliğini kaybetmiştir.
• Bulgaristan büyük topraklara sahip olarak, Ege denizine kıyısı olmuştur.
• Bab-ı Ali Baskını ile İttihat ve Terakkiciler Osmanlı yönetimini tamamen ellerine geçirmişlerdir.
• Balkanlarda Türkler azınlık durumuna düşmüş ve günümüze kadar sürecek olan azınlık sorunu ortaya çıkmıştır.
• Bu dönemde Balkanlardan Anadolu'ya büyük göçler olmuştur. Bu göçler Anadolu'da ekonomik ve toplumsal sorunları da beraberinde getirmiştir.
II. BALKAN SAVASI
Nedenleri:
I. Balkan Savaşı sonucunda, Balkanlardaki otorite boşluğu. Bulgaristan'ın fazla toprak almasıyla birlikte, diğer Balkan devletlerinin bu duruma tepkisi Balkan topraklarının, Balkan devletleri arasında paylaşılamaması Romanya'nın Bulgaristan'a saldırması ile savaş başlamıştır. I. Balkan Savaşı sonucunda fazla toprak alan Bulgaristan'a karşı diğer Balkan Devletleri'nin mücadelesinde, Bulgaristan mağlup olmuştur.
UYARI: Bu karışıklıklardan yararlanan Osmanlı devleti, kaybetmiş olduğu Edirne ve Kırklareli'ni geri almıştır.
II. BALKAN SAVAŞI’NDAN SONRA YAPILAN ANTLAŞMALAR
BÜKREŞ ANTLAŞMASI (10 AĞUSTOS 1913)
• Bulgaristan ile Balkan devletleri arasında imzalanmıştır.
ÖNEMİ: Bulgaristan’ın almış olduğu toprakları, Balkan Devletleri arasında paylaşılmıştır
İSTANBUL ANTLAŞMASI (10 EYLÜL 1913)
• Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalanmıştır.
ÖNEMİ: Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti'nde kalmıştır.
• Bulgaristan'da yaşayan Türkler azınlık durumuna düşmüş ve Türklerin eğitim, din ve dil hürriyeti sağlanmıştır.
ATİNA ANTLAŞMASI (14 KASIM 1913)
• Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında yapılmıştır Yunanistan'da kalan azınlık konumundaki Türklere bazı haklar verildi. ÖNEMİ: Osmanlı Devleti Girit ve Ege Adalarının Yunanistan'a ait olduğunu kabul etmiştir. (Gökçeada ve Bozcaada hariç)
İSTANBUL ANTLAŞMASI (1914)
Osmanlı Devleti ile Sırbistan arasında yapıldı. İki ülke arasında ortak sınır kalmadığı için görüşmelerde Sırbistan'da kalan Türklerin hakları ve taşınmaz mallarının durumları karara bağlandı.
Balkan Savaşlarının Genel Sonuçları
Osmanlı Devleti Balkan topraklarındaki hâkimiyetini kesin olarak kaybetti. Balkanlardaki Türkler azınlık durumuna düştü ve günümüze kadar devam eden Balkan Türkleri sorunu ortaya çıktı. Bugünkü batı sınırımız büyük ölçüde belli oldu. Balkan topraklarındaki siyasi denge bozuldu. Balkanlardaki Türk nüfusu, yapılan göçler nedeniyle azalırken Anadolu'daki Türk nüfusu arttı. Türk ordusunda yenilik gereksinimi ortaya çıktı.
I. DÜNYA SAVAŞI(1914-1918)
Savaşın Sebepleri
1. Sömürge rekabeti: Sanayi İnkılabı sonucunda gelişen sömürgecilik anlayışı ile devletlerin hem sanayileri için gerekli olan ham maddeyi bulmak hem de ürettikleri malları satmak için sömürge arayışına başlamaları,
2. Almanya - Fransa çekişmesi: Fransa'nın 1871 yılında Almanya'nın eline geçen taş kömürü yataklarıyla ünlü Alsas - Loren bölgesini geri almak istemesi,
3. Balkanlardaki çekişme: İngilizlerin Balkanlarda Rusları serbest bırakması ve Rusya'nın Panslavizm politikası ile Avusturya - Macaristan imparatorluğu içerisinde yaşayan Slav ve Ortodoks asıllı milletleri kendi yanına çekmek istemesi,
4. Devletlerarası bloklaşma: Avrupa devletlerinin çıkarları doğrultusunda kendi aralarında bloklaşmalarıdır.
Bunlar;
• Üçlü İtilaf (Anlaşma) Devletleri: İngiltere, Fransa, Rusya,
• Üçlü İttifak (Birleşme) Devletleri: Almanya, Avusturya - Macaristan imparatorluğu İtalya'dır.
Savaşın Başlaması ve Gelişmesi
I. Dünya Savaşı'nı başlatan olay, 28 Haziran 1914'te Saraybosna'yı ziyaret edenAvusturya - Macaristan veliahdının, bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesidir. Bunun üzerine, 28 Temmuz 1914'te Avusturya, Sırbistan'a savaş ilan etti. Böylece I. Dünya Savaşı fiilen başlamış oldu Bunun üzerine Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa savaşa girdiler, İtalya önce tarafsız kaldı sonra da itilaf Devletlerinin yanında savaşa girdi.
OSMANLI DEVLETİ KİMİN YANINDA
Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesini istemeyen İtilaf Devletleri bu nedenle Osmanlı Devleti'ne kapitülasyonları kaldırmayı ve ekonomik alanda yardım etmeyi vaadettiler. Ancak Almanya, Osmanlı Devleti'nin kendi yanında savaşa girmesini sağlamak amacıyla Osmanlı devlet adamları ile gizli görüşmelere başladı.
Osmanlı Devleti savaşın başlamasıyla birlikte tarafsızlığını ilan etti. Trablusgarp ve Balkan Savaşlarından yenik çıkan Osmanlı Devleti yeni bir savaşa hazır değildi.
Osmanlı Devleti'nin Savaşa Girmesinin Sebepleri
1. Kaybettiği yerleri geri almak istemesi,
2. İngiliz, Fransız ve Rus sömürgesi altında yaşayan Müslüman milletleri bağımsızlıklarına kavuşturmak istemesi,
3. Siyasi yalnızlıktan kurtulmak istemesi,
4. İngiltere, Fransa ve Rusya'nın Osmanlı Devleti'ne karşı düşmanca politikalar izlemesidir.
Almanya'nın Osmanlı Devleti'ni kendi yanında savaşa katmak istemesinde;
1. Savaşı daha geniş alanlara yayarak savaş yükünü hafifletmek istemesi,
2. Osmanlı Devleti'nin jeopolitik konumundan yararlanmak istemesi,
3. Osmanlı halifesinin dinî gücünden yararlanmak istemesi,
4. Rusya'ya, Boğazlar yoluyla yardımda bulunulmasını engellemek istemesi etkili oldu..
Osmanlı Devleti'nin Almanya yanında savaşa katılmasında;
1. Savaşa Almanya'nın yanında girerse önemli kazançlar elde edeceğini düşünmesi,
2. Osmanlı subaylarının Almanya'ya duydukları hayranlık etkili oldu.
3- 2 Ağustos 1914'te Osmanlı Devleti ile Almanya arasında gizli bir antlaşma yapıldı. Daha sonra Goben ve Breslav zırhlılarının Türk sularına sığınarak Rus limanlarını bombalamaları üzerine Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'na resmen girmiş oldu (12 Kasım 1914).
Osmanlı Devleti'nin Savaştığı Cepheler
|
Kendi Sınırlarıİçinde
|
Kendi SınırlarıDışında
|
Kafkas Cephesi
|
Makedonya Cephesi
|
Kanal Cephesi
|
Irak Cephesi
|
Çanakkale Cephesi
|
Galiçya Cephesi
|
Hicaz - Yemen Cephesi
|
Romanya Cephesi
|
Suriye - Filistin Cephes
|
Kafkasya Cephesi
Enver Paşa tarafından Rusya'ya karşı açıldı. Kafkasları ele geçirerek Orta Asya Türkleri ile bağlantı kurmak, Hazar Denizi'nin doğusundan hareket ederek İngiltere denetimindeki Hindistan'a saldırmak, Kafkasya'daki petrol yataklarının kontrolünü ele geçirmek istenmesidir. Enver Paşa yönetimindeki Türk ordusu Kafkasya'dan Rusya üzerine taarruza başladı. Ancak şiddetli kış şartları sebebiyle pek çok Türk askeri şehit oldu. Bu durumu değerlendiren Ruslar Erzurum, Muş, Bitlis ve Erzincan'ı ele geçirdi. Daha sonra Kafkas Cephesi'ne atanan Mustafa Kemal, Ruslara karşı başarı kazanarak Muş ve Bitlis'i işgalden kurtardı (1 Nisan 1916). Rusya 3 Mart 1918 tarihinde Brest Litowsk Antlaşması'nı imzalayarak savaştan çekildi. Antlaşma sonucunda Rusya, Kars, Ardahan ve Batum'u Osmanlı Devleti'ne bıraktı.
Irak Cephesi
İngiltere'nin, Türk kuvvetlerinin Hindistan'ı tehdit etmesini önlemek, Bölgedeki petrol yataklarını ele geçirmek Rusya ile birleşip bölgedeki Türk kuvvetlerini etkisiz hale getirmek istemeleridir. İngiltere, Güney Irak'a ve Aden'e asker çıkardı. Ancak Kutül-Amare adı verilen bölgede Türk kuvvetleri tarafından durduruldu. Bölgeye yeni kuvvetler gönderen İngilizler Bağdat'ı ele geçirerek Musul'a kadar ilerledi.
Kanal Cephesi
Osmanlı Devleti tarafından Mısır'ı ele geçirmek amacıyla İngiltere'ye karşı açıldı. İngiltere askerî ve teknolojik açıdan üstün olduğu için Türk kuvvetlerini yenilgiye uğrattı.
Suriye - Filistin Cephesi
Süveyş Kanalı'ndan kuzeye doğru ilerleyen İngiltere'yi durdurmak için açıldı. Türk ordusunun başında Alman General Liman Van Sanders bulunuyordu. Alman generalin başarısız olması üzerine cepheye gönderilen Mustafa Kemal İngiliz kuvvetleri karşısında Türk askerlerini esir düşmekten kurtardı. Bu cepheler Mondros Ateşkes Antlaşması ile kapandı.
Mustafa Kemal I. Dünya Savaşı'nda sırasıyla Çanakkale Cephesi, Kafkas Cephesi ve Suriye Cephesi'nde görev almıştır.
Hicaz-Yemen Cephesi:
Osmanlı kuvvetleri kutsal toprakları korumak amacıyla İngilizlerin kışkırttığı Araplarla savaştı. Bu cephelere yardım ulaştırılamaması sebebiyle Osmanlı Devleti başarılı olamadı
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Yıl 1915. İngiltere'nin başını çektiği İtilaf kuvvetleri, Çanakkale boğazını zorlayarak İstanbul'u işgal etmek, Rusya’ya yardım sağlamak ve savaşı kısa yoldan bitirmek amacıyla harekete geçerler. 18 Mart 1915’teki deniz harekâtında hüsrana uğrayan İtilaf Devletleri 25 Nisan günü Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarırlar ve sekiz buçuk ay sürecek kara muharebeleri başlamış olur.
15 Şubat: Kraliyet donanması Kumkale'den saldırıya geçti. 18 Mart: Müttefik devletler, mayınlara çarpmak suretiyle altı gemisini kaybetti. 25 Nisan: Anzak askerleri hücuma geçti. 6 Ağustos: Müttefik devletler yeniden saldırıya geçti. Müttefik devletler Çanakkale Boğazını geçeceklerine ve hedeflerine ulaşabileceklerine inanıyorlardı. Tarihin belki de en kanlı, en dramatik ve Türklerin kahramanlık destanlarıyla dolu bu savaşlar, İngiliz, Avusturalyalı, Yeni Zelandalı ve Fransız birliklerinin amaçlarına ulaşamayıp geri çekilmeleriyle son bulur. 19 Mayıs 1915 tarihinde Anzak Cephesini yarmak için başlattığımız cephe saldırısı ve Avustralyalıların, Boyun mevkiini ele geçirmek için 7 Ağustos 1915 tarihinde yaptıkları karşı saldırı savaşların en ölümcül olaylarıdır. Tarihin en büyük savunma savaşlarından biri Gelibolu Yarımadası'nda yapıldı. Genç, Tümen komutanı Mustafa Kemal'in azmi düşmana ilerleme imkânı vermedi. 25 Nisan 1915ten itibaren yan düşman saldırılarına karşı 19.Tümen Komutanı Mustafa Kemal önce Arıburnu sonra Conkbayırı, Kireçtepe ve Anafartalar’da düşmanı yenilgiye uğrattı. Bu zaferler Arıburnun'da Mustafa Kemal'in ‘’Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar gelebilir." emriyle bütünleşen Türk askerinin eseridir
Çanakkale Savaşı'nın Nedenleri
İtilaf Devletleri'nin, zor durumda bulunan Rusya'ya erzak ve cephane yardımını boğazlar yoluyla sağlamak istemesi. İstanbul’u alarak Osmanlı Devleti’nin savaş dışı bırakılmak istemesi. Balkan Devletleri’ni kendi yanlarında savaşa sokarak Balkanlarda Almanlara karşı yeni bir cephe açmak istenmesi.
Çanakkale Savaşı'nın Sonuçları
Dünya Savaşı'nın uzamasında etkili oldu. İngiltere ve Fransa'dan yardım alamayan Rusya'da karşılıklar çıktı. Çarlık Rusyası yıkıldı. Mustafa Kemal'in Türk halk tarafından tanımasına neden oldu. Bu zafer, kurtuluş savaşımızın güç kaynağı oldu
1914'te başlayan I. Dünya savaşı dört yıl sürdü. Amerikan kuvvetlerinin savaşa girmesiyle Almanların batı cephesi çöktü. Böylece Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti’nin içinde yer aldığı İttifak Devletleri yenildi.